Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan eden Özgür Özel’den iddialı çıkış: Kaybedersem bırakırım

CHP’de seçim sonrası çıkan kriz, genel başkanı değiştirdi.

Değişim sürecinin başındaki isim Özgür Özel, CHP’nin yeni genel başkanı oldu.

Özel’e, selefi Kemal Kılıçdaroğlu’nun sık sık eleştirildiği başarısızlıklara rağmen genel başkanlığı bırakmaması konusu soruldu.

“İlk genel seçimde kaybedersem bırakırım”

Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan CHP Genel Başkanı Özel, ilk genel seçimlerde iktidarı değiştirememeyi başarısızlık olarak gördüğünü belirterek şöyle konuştu:

Yapılacak ilk genel seçimlerde iktidarı değiştirmeyi başarı, değiştirememeyi başarısızlık olarak görürüm. Örneğin parti birinci parti oldu ama iktidarı değiştiremedim, kendimi başarılı saymam, olağanüstü kongreye giderim.

Delegeye sorarım, “başarılı mıyım, başarısız mıyım” diye. Yani başarılı görünen ama iktidar değiştirmeyen bir sonuç var ise kararı delegeye bırakırım. “Başarılıydık aslında” falan demem, hemen olağanüstü kongreyi toplarım. Eğer kötü bir sonuç aldıysam ve kaybedersem de derhal bırakırım.

Özel’in sözleri önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerini akıllara getirdi. Kılıçdaroğlu da bir çok defa

“Partisinin oy kaybetmesi durumunda genel başkanlığı bırakacağını”

söylemişti.

Özel, İyi Parti ve HEDEP ile ittifak kurulup kurulamayacağı konusuna da değindi.

“İyi Parti ile ittifak konusunda üstüme düşeni yapacağım”

Her partiye sorumluluk düştüğünü söyleyen Özel,

İyi Parti iş birliği yapmama konusunda kararlıysa buna saygı duymak durumundayız. Kimse bize mecbur değil. Ama ben benim seçmenime iş birliği yapmamayı ya da onun önünü tıkamayı anlatamam. O yüzden üstüme düşen ne varsa onu yapacağım.

“HEDEP ile iş birliği olacaksa kamuoyu bilecek”

Özel, HEDEP ittifakı konusunda ise şunları söyledi:

Siyasette arka kapı diplomasisi her zaman vardır ama sadece arka kapı diplomasisi ile ittifak ya da iş birliği olmaz. Bazen kapalı kapıları arka kapı diplomasisi açabilir.

Bazen sıkılı yumrukları arka kapı diplomasisi açabilir. Ama bu, siyasette kalıcı ve ana yöntem olamaz. O yüzden eğer HEDEP’le bir görüşme yapılacaksa kamuoyu bunu bilecek.

Bir iş birliği olacaksa, örneğin bizim adımıza bazı yerlerde fedakarlıklar yapılacaksa, bazı seçim çevrelerinde bizim olmamamız gibi şey söz konusu olacaksa bunu kamuoyu bilecek. Kamuoyuna izah edemeyeceğimiz ve savunamayacağımız, utanç duyacağımız bir iş birliği içinde zaten olmayacağız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir